31 Ekim 2012 Çarşamba

Mercimek köftesiz Bayram olmaz!


Oldum olası şu bayramlarla aram pek iyi değildir. Pazar günlerinin garip ve rutin sessizliğini nasıl sevmiyorsam, bayramları da bu sessizliğe benzettiğimden olsa gerek, pek sevmem.
Bir de çocukluğumdan kalma, çoğu insanın anlattığı gibi bana özel ve nefis bayram hikayelerim de yoktur. Nasıl alıştıysam öyle devam etti, bugün de gelenek bozulmadı. İlk gün,  bayramın kendi tarafımdaki tüm anlamsızlığını yine aynı şekilde yaşayıp gün boyunca hiçbir şey yapmadan, bayramı evde geçirmekle meşgul oldum.
Hatta bayram ritüelinin bendeki yersizliğini şöyle de dile getirebilirim; daha yeni yeni bayramın son günlerinden üçüncü gününe, ikinci gününe ve nihayet ilk günün son saatlerine doğru ailemle ve dostlarımla bayramlaşma seramonim oluştu. Yani bu demek oluyor ki bayramda bu yıl rekor kırdım ve ilk günün öğleden sonrası önce İzmir’dekileri, sonra annemi, sonra ablamı aradım. Hande’ye (bu ismi çok duyacaksınız bundan sonra) mesaj atıp “Küçüklüğünü bil ve ben aramadan sen ara!” deyip orta yaş kadın şımarıklığını hissettirdim.
Neyse ki çocuklar bana benzemedi. Bugün evden erken saatlerde yola çıkarak hastanede bayramı geçirmek zorunda kalan babaannelerini ziyarete gittiler. Yani bana benzememeleri güzel haber.
Zihnimi biraz zorlayınca çocukluğumdan kalan bayrama özel kırıntılarımı paylaşmak istedim açıkçası. Neler varmış, ben de merak ettim. Haydi bakalım!
Bizim evde her bayram mutlaka mercimek köftesi yapılırdı. Mercimek köftesiz ne yılbaşı ne de bayram olurdu çünkü bereketi simgeleyen yemeklerin başında yerini alırdı. Ayrıca bayram öncesi mutlaka temizlik yapılırdı. Evet, annem evin tüm eşyalarını kaldırır, hatta  yaz aylarına denk gelen bir bayramsa evin duvarlarını boyatırdı. Evet, bayram öncesi bayram temizliği yapılırdı.
Benim çocukluğumda bayramlarda temiz pak giyinir ve el öpmek için komşuların kapısını çalardık. Öyle söylenenler gibi kimse para vermezdi. Daha çok şekerlemelerle cebimizi doldurur, öyle eve gelirdik. Yani, bayramda çocukların para toplayıp zengin olması, benim için halen şehir efsanesidir.
Annemin elleriyle kat kat  baklava hamuru açıp cevizli baklava yaptığını da iyi hatırlıyorum. Bir de Ege usulü yaprak sarma ve börek.  Evet zihnimi biraz daha zorlayınca annemin arefe gününde mutlaka baklava açtığını ve yaprak sardığını hatırladım.
Neyse, ben ilk günden çok uzun yazarak sizi yormayayım.  Yıllardır ilk defaymış gibi defalarca anlatılan ‘’Bizim Zamanımızda Bayram’’ başlıklı bir konuyla bloğumu çok meşgul etmeyeyim dedim. Ne de olsa burası, ağırlıklı olarak bir yemek bloğu. Bilmem, belki de gezi-yemek bloğu olur, belki de burada günlük ruh hallerini anlatan düşünce aktarımları olabilir. Zaman her şeyi gösterecek ama kurulduğundan beri tek yazı yazmışım, bravo bu konuda bana!
Bu arada annemin mercimekli köftesini merak edenlere, anne usulü mercimek köftesi tarifini paylaşmak istedim.

Nice nice huzurlu bayramlara,

İnci


Mercimek köftesi 

6-8 kişilik
Malzemeler: 

1 su bardağı kırmızı mercimek, ayıklanıp yıkanmış
3 su bardağı su, tercihen ılık
1 su bardağı köftelik ince bulgur (üstten bir parmak kadar eksik olsun)
3-4 yemek kaşığı sıvıyağ (soğanı kavurmak için)
1 adet orta boy soğan, ince kıyılmış
2 yemek kaşığı biber salçası
1 çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı karabiber
1 demet maydanoz, çok ince kıyılmış


Hazırlanışı:

Mercimekleri orta boy bir tencereye aktarın.
3 bardak suyu ilave edip kısık ateşte, arada bir karıştırmayı ihmal etmeden, mercimekleri yumuşayıncaya kadar pişirin.
Mercimekler suyunu çekince ince bulguru ilave edip iyice karıştırın.
Tencerenin kapağını kapatıp 10-15 dakika, yine arada bir karıştırarak şişmesini sağlayın.
Bu arada soğanı soyup çok ince kıyın. Sıvıyağda kıyılmış soğanları ve salçayı kavurun. Soğanlar yumuşayınca bir tutam tuzu ve baharatını ekleyin.
Soğanlı karışımı mercimekli karışıma ekleyin. Karıştırıp soğumaya ılınmaya bırakın.
Karışım ılınınca ince kıyılmış maydanozu ilave edin. Yoğurmaya başlayın.
Karışımdan cevizden biraz daha büyük parçalar koparıp avucunuzun içinde hafifçe sıkarak köfte şeklini verin. İsteğe göre marul yaprakları, dilimlenmiş kiraz domates ve limon dilimleri ile süsleyerek servise sunun.


Aklınızda bulunsun: 

Kullandığınız biber veya domates salçası tuzlu ise köfteyi hazırlarken fazla tuz ilave etmeyin.

Kuru soğan yerine 4-5 dal taze soğanı ince ince kıyıp sıvıyağda aynı şekilde kavurabilirsiniz. Soğanı kavurursanız mide yanmasını engellemiş olursunuz.

Sıvıyağını soğanı kızartma işleminde kullandığınız için zeytinyağı ile tercih edenler riviera zeyitnyağı kullanabilir.

Mercimek köftesini acılı tercih edecekseniz kırmızı pul biber veya toz biber ekleyebilirsiniz. Veya salçanız acılı olabilir.